Girişimcilikte doğru kuluçka merkezini seçmek

“Kuluçka merkezleri girişimcileri fiziksel ofislere veya sanal gruplara kapatıp, onların dünyayla kuracağı ilişkileri partner kuruluşlarla münhasır ilişkilere indirgeyerek sınırlamamalı. Onun yerine pazarda girişimcilere daha çok iş ilişkisi kurdurarak her gün girişimleri daha da büyütmeyi hedeflemeli.”

Filiz girişimcilik (startup entrepreneurship), başarıya giden yolda bilgi, uzmanlık ve kararlılık gerektiren bir süreç. Bu yolda girişimcilerin ihtiyaç duyduğu destekleri sağlayan kaynakların başında da kuluçka merkezleri geliyor. Türkiye’de yıllar önce ekosistemi derinleştirmek için yola çıkmış ve sayısız girişimci için fayda üretmiş çok başarılı kuluçka merkezlerimiz mevcut. Bu merkezleri takiben, ülkemizde pek çok kuluçka merkezi kuruldu. Girişimciler de ya bu çok sayıda merkez arasında bir tercih yaptı ya bu merkezlerin birkaçını birarada veya sırayla kullanmaya çalıştı. Bir kuluçka programından mezun olup diğerine başlamak iyi midir, girişimci için böyle bir kullanım ne derece yararlı olur konusunu başka bir yazıya bırakarak iyi bir kuluçka merkezi neler yapmalı, kuluçka merkezini nasıl seçmeli konusunu ele alalım.
Elbette her kuluçka merkezi birbirinin aynı değil. Öncelikle farklı kuluçka merkezlerinin sunduğu imkanları ve güncel performanslarını değerlendirirken, bu merkezlerin kullanım koşullarını da incelemelisiniz. Bu nedenle küçük harflerle yazılmış yazıları iyi okumak, iyi niyet hükümlerinin her zaman iyi niyetle kullanılacağından emin olmak, yarın bir yönetim değişikliğinde veya bir anlaşmazlıkta destek kuruluşları tarafından sevimsiz bir üslupla kullanılabilecek maddelerin pazarlığını baştan iyi yapmak gerekiyor. Size sunulan koşulları iyi inceleyip sizin için doğru kuluçka merkezini seçmek, girişimcilik yolculuğunuzun gelecek adımlardaki başarısı için hayati öneme sahip. Peki, bir kuluçka merkezi başka ne gibi özelliklere sahip olmalı? İşte göz önünde bulundurmanız gereken bazı faktörler.


Girişimci odaklılık: Doğru bir kuluçka merkezi, her zaman girişimciden yana tutum göstermekten, girişimcinin yaptığı büyük bir hata yoksa her zaman girişimcinin tarafında olacağını açıkça belli  etmekten vazgeçmemeli. Bir kuluçka merkezinin başarılı olması ancak girişimcilerin başarıya ulaşmasıyla mümkün. Bu nedenle, girişimcilerin ihtiyaçlarına uygun özel programlar sunulması, destek sağlanması ve girişimcilerin teşvik edilmesi her zaman kuluçka merkezinin birinci önceliği olmalı. Bu nedenle kuluçka merkezi, girişimcileriyle güçlü bir iş birliği ortamı oluşturarak onların başarısını her koşulda en üst düzeye çıkarmaya odaklanmalı. Kuluçka merkezinin kendisi de girişimci gibi düşünmeli, girişimci gibi davranmalı. Girişimciden yana olmayan kuluçka merkezi olmaz.


Ölçülebilir performans katkısı: Girişimcilerin iş başarılarına gerçek katkı sağlayan bir kuluçka merkezi sadece başarısına inandığı girişimleri bünyesine almalı ve bu girişimlere gerçekten ileri seviye destek vererek onları seçkin bir hızlandırma programı gibi kısa sürede bir üst seviyeye sıçratmalı. Kuluçka merkezleri hizmet verdikleri girişimlere, ölçülebilir hedefler koyup onları takip ederek sözkonusu girişimlerin gelişmelerine katkı sağlamalı, girişimin yol tutuşunu (traction) güçlendirerek değerlemesini artırmasını desteklemeli. Bunun için, ekosistemin bugün geldiği noktada, sayısız girişimi programa alarak onları piyasa ortamında doğal seçilime bırakmak yerine belirli sayıda girişimle kader birliği yapılmalı, o girişimlerin geleceklerini girişimcilerle el ele dönüştürmeli. Bunun için de programa alınan girişimleri günü gününe takip, girişimcilerin karşılaştığı engelleri aşması için onlara her konuda katkı sağlamak öncelikli hedef olmalı. Bu nedenle kuluçka merkezi girişimlerin başvurularını titizlikle değerlendirmeli ve seçim sürecini sağlam, kurallı ve şeffaf bir şekilde yürütmeli.


Girişime özel yaklaşım: Hızlandırma programları, iş geliştirme, pazarlama, finans yönetimi gibi konularda eğitimler kalabalık sınıf eğitimi şeklinde değil, az sayıda girişimin özellikle ihtiyaç duyduğu belirli alanlara özelleşmiş bir eğitim anlayışıyla sunulmalı. Girişimcinin vakti kıymetli ve başarılı olması için sahip olduğu zamanı azken, girişimcileri sınıflara doldurup büyük kalabalıklar halinde standart eğitim verilmesi, artık ekosistemin mevcut durumunda geride kalması gereken bir alışkanlık. Elbette girişim takımlarını ekosistemle bir araya getiren sosyal etkinlikler gerekli ama girişimin eğitim ihtiyaçları özel olarak analiz edilmeli ve ölçülebilir bir ortamda spesifik olarak giderilmeli.


Sosyal bağlantılar ve iş ağları oluşturma imkanları: Başarılı bir kuluçka merkezi, girişimcilere yeni bağlantılar sağlamak için geniş bir ağa sahip olmalı. Burada kasıt kendisi de girişim işini öğrenmeye çalışan ve mentor olmayı amaçlayan kişilerle girişimleri tanıştırmaktan çok, merkezin desteklediği girişimleri doğrudan lanse edebileceği iş insanları ve yöneticilerden oluşan bir ağa sahip olması. İyi bir kuluçka merkezi, girişimcilere yatırımcılar, potansiyel iş ortakları ve endüstri liderleri gibi önemli kişilerle tanışma fırsatı sunmalı. Bu bağlantılar, girişimcinin işini büyütmek, pazarlama stratejilerini geliştirmek ve genel olarak ticari başarısını artırmak için onlara değerli fırsatlar ve kaynaklar sağlayabilir. Kuluçka merkezleri girişimcileri fiziksel ofislere veya sanal gruplara kapatıp, onların dünyayla kuracağı ilişkileri partner kuruluşlarla münhasır ilişkilere indirgeyerek sınırlamamalı. Onun yerinepazarda girişimcilere daha çok iş ilişkisi kurdurarak her gün girişimleri daha da büyütmeyi hedeflemeli.


Girişimcilik tecrübeli seçkin mentorlar: Kuluçka merkezi, girişimcilere gerçek mentorlarla buluşma imkanı sunmalı. Bu mentorlar, girişimcilere kendi deneyimlerini paylaşarak rehberlik eder ve potansiyel zorluklarla baş etme konusunda yardımcı olur. Mentor danışman veya kendi hizmetinin önsatışını gerçekleştirmeye çalışan bir uzman değildir. Mentorluk, girişimciyle sadece girişimci çıkarına kurulan ilişkiyle hak edilen bir unvan olup, bizim kültürümüzdeki ağabeylik/ablalıkla eşdeğerdir. Bunun olabilmesi de önce mentor adayı ve girişimci arasında girişimcinin çıkarına dayalı bir güven ilişkisi kurulabilmesine bağlı. Sadece iş hayatında ve kurumsal şirketlerde değil, start up girişimciliğinde tecrübe kazanmış mentorlar, girişimcinin iş stratejisini şekillendirmesine ve hatalardan kaçınmasına yardımcı olarak başarıya giden yolda bir kılavuz görevi görebilir. Kuluçka merkezi, uzmanlık taşıyan kimseleri mentor olarak girişimciye tanıtmadan önce ahlaki ve hukuki çerçeveyle beraber, mentorun gerçekten girişimcilik tecrübesi olduğundan emin olmalı. Girişimler, büyük şirketlerin küçük benzerleri değildir. Dolayısıyla girişimcilere mentorluk yapmak için gereken tecrübe de büyük şirket tecrübesinden farklıdır.


Özetle, doğru kuluçka merkezini seçmek, girişimcilerin başarı şansını artıran önemli bir adım. Girişimcinin değerini, kıymetini bilen, bir girişime önce girişimcisinin kendi canıyla, kendi emeğiyle yatırım yaptığını unutmayan, kendisi de seçtiği girişime aynı özenle iyi bir yatırımcı gibi emek veren bir kuluçka merkeziyle siz de başarı şansınızı artırabilirsiniz.

Categories:

Tags:

No responses yet

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *